Bu Blog da Neyin Nesi?

Neden Bu Blogu Açtım?

Bu blog, uzun zamandır aklımda olan bir hevesimdi ve şu an gerçek oldu. Yazmayı seven kişiliğim ve öğrenme tutkum bu blogu açmamda bana yardımcı oldu. Ayrıca bildiklerimi başkalarıyla paylaşmak, paylaşırken de daha fazla bilgi edinmek bunu benim için çok büyüleyici yapıyor. Zaten bilgi, paylaşılmayacaksa niçin vardır ki? Ayrıca öğretmek, iki defa öğrenmektir; değil mi? Ben de uzun süredir içimde tuttuğum hevesimi bugün itibariyle gerçekleştirmiş oldum.

Blogumda sizleri neler bekliyor?

Blogumda sizlerle daha çok teknoloji ve kodlama dünyası ile ilgili konularla buluşacak olsam da diğer hobilerim ve ilgi alanlarımdan olan fotoğrafçılık, psikoloji ve kişisel gelişim konularıyla da sizlerle bir araya geleceğim. Sizlerle aynı zamanda hem teknoloji dünyasındaki en son gelişmeleri yakından takip edecek, hem kişisel gelişimimize katkıda bulunacak hem de fotoğrafçılığa ait püf noktalar öğreneceğiz. Tüm bunlara ek olarak, her ay sizlerle yaptığım doğa yürüyüşlerinde çektiğim fotoğrafları paylaşacak, her gönderimde ise sizlere ülkemizde bulabileceğiniz rastgele bir çiçekten bahsedeceğim. Örneğin bu gönderinin çiçeği halk arasında defne yapraklı kartopu veya tüylü kartopu bilinen ve bilimsel adı Viburnum tinus olan çok güzel bir çiçek.

Kimim ben?

Ben, İsmail Sarıkaya. An itibariyle onuncu sınıfım. Denizli'de yaşıyorum. Kendimi içe dönük ve çekingen birisi olarak tanımlayabilirim. Bilgisayarlara olan merakım ilköğretimimin son senesinde başladı ve bu merakım başlar başlamaz kendimi bilgisayar camiasının içerisinde buldum. Bu merakımı, ortaokulda beş ve altıncı sınıflarda derslerime giren çok sevdiğim bilişim teknolojileri ve yazılım dersi öğretmenim Mustafa Tuğrul Tek de oldukça körükledi, buradan ona sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Pandemi döneminin de etkisiyle bilgisayarlarla iç içe kalmam da beni oldukça ileriye taşıdı. Ortaokuldan sonra çok sevdiğim bilişim teknolojileri ve yazılım dersi öğretmenim Mustafa Tuğrul Tek ile vedalaşmış olsak da artık uçmaya hazır bir kuştum ve keşfedebileceğim nice diyarlar vardı. Ben de şu ana kadar kendime sürekli bir şeyler katmak için çabaladım ve zaten blogumu açmamın sebeplerinden birisi de yukarıda bahsettiğim gibi kendimi bildiklerimi sizlerle paylaşırken daha da çok geliştirmek. Bütün bu bilgisayarlara duyduğum ilgimin yanında yine ilköğretimimin son senelerinde İngilizceye de ilgi duymaya başladım. İlköğretimimde İngilizce derslerine fazla ısınamamın sonucu ortaokula başladığım zaman İngilizcede epey kötü durumdaydım ancak bende başka birçok kişide olmayan iki şey vardı; heves ve ilgi. İngilizceye de tıpkı bilgisayarlara duyduğum gibi derin bir ilgi duyuyordum. Bu ilgim; ortaokul yıllarımda yazılıma olan merakımın etkisiyle birçok İngilizce makale okumam, video izlemem; ortaokul yıllarımın ilk üçünde derslerime giren çok sevdiğim İngilizce öğretmenim Emin Ersoy'un da etkisiyle zaman içerisinde çok büyük bir bilgi birikime dönüştü. Buradan Emin öğretmenime bana kattıkları için çok teşekkür ediyorum. Şu an bu kadar iyi yerlerde olabilmemin en büyük etkenlerinden birinin de Emin öğretmenim olduğuna inanıyorum. Ortaokuldaki son yılımda kendi tercihimle yaptığım sınıf değişikliği sonucu çok sevdiğim Emin öğretmenim bana eşlik edemese de onunla sık sık görüşmeye devam edip İngilizcemi de kendi çabalarımla geliştirdim ve bu, şu an yazılım alanında kendimi geliştirmeme çok yardımcı oluyor. Psikoloji ve kişisel gelişime duyduğum ilgi ise yine ortaokulumun ilk senesinde "İnsanların duyguları nasıl çalışır, neye göre işler?" sorusunu kendi kendime sormamla başladı. Bu soruyla giriş yaptığım psikoloji camiasında merakımı asla dindiremememin de etkisiyle psikoloji alanında farklı kaynaklardan sayısız araştırma yaptım. Her ne kadar psikoloji ile son zamanlarımda çok ilgilenemesem de halen daha merakımı uyandıran ve beni içerisine sürükleyen konulardan birisidir. Hobilerimden en yenisinin ise bu yıl başladığım çiçek fotoğrafçılığı olduğunu söyleyebilirim. Her ne kadar bu hobime bu yıl başlamış olsam da bu hobimin kıvılcımı 2023 yılının Ekim ayında internet üzerinden tanıştığım bir arkadaşımın bana "Çiçekler ne güzeller değil mi, halbuki herkes yanından hiç fark etmeden geçiyor." demesiyle başladı. Onun bu sözleriyle ben, kendimin de çiçeklerin güzelliklerini fark etmeden onların yanından geçip giden insanlardan biri olduğumu fark ettim ve durumu tam tersine çevirmeyi kafama koydum. Alerjimden dolayı çiçekleri koklayamıyordum ancak bu, durup onlara bakmama engel değildi. Ben de durup onları inceledikçe gerçekten çok güzel olduklarını ve arkadaşımın haklı olduğunu fark ettim. Bir süre sonra çiçekleri o kadar sevmeye başladım ki sürekli onlara bakmak istiyordum, çiçekler beni mutlu edip tüm sorunlarımı birkaç dakikalığına unutmama yardım ediyorlardı. Bu şekilde de çiçekleri fotoğraflamaya başlamış oldum, şu an ise telefon galerimde toplam altmış fotoğraftan oluşan bir çiçek fotoğrafı albümüm var. Kendimi her ne zaman kötü hissetsem, onlara bakmak bana bir nebze yardım ediyor. Tıpkı çiçeklerde olduğu gibi, bu sene edindiğim diğer bir ilgi alanım ise kilitler. Aslını söylemek gerekirse kilitlere olan merakım üç yıldır benimleydi ancak asla bu merakı gidermeye başlamaya fırsat bulamamıştım. Bu sene ise kendime bir maymuncuk seti alarak amatör şekilde kilit açmaya başladım. Kilitlerin mekanizmaları, kilit kırma gibi konularda bilgi birikimi edindim ve güncel olarak edinmeye devam da ediyorum.

Ne ile meşgulüm?

Yukarıda da bahsettiğim gibi an itibariyle lise düzeyinde eğitim görüyorum. Eğitimimin yanı sıra yazılım alanında ve İngilizce dilinde de kendimi geliştiriyorum. Sık sık doğa yürüyüşleri yaparak çiçekleri fotoğraflıyorum. İlgilendiğim alanlarda daha başarılı olmaya çalışıyor, yetkinliklerimi arttırmak için gayret gösteriyorum.

Gelecekte kendimi nerede görüyorum?

Gelecek planlarımdan bahsedecek olursam lise düzeyinde yapacağım alan seçiminde dil alanını seçerek bir yandan İngilizce eğitimi alırken diğer yandan da kendi imkanlarımla kendimi yazılım konusunda geliştirirerek yazılım sektöründe işe girmeyi planlıyorum. İngilizce diline aşinalığım sayesinde, eğitimimin beni pek sıkmayacak olması bunu benim için bir hayli kolay kılıyor. Neden sayısal alan üzerinden ilerleyerek aynı sonuca ulaşmayı tercih etmediğimi soracak olursanız sebebi sayısal alandaki akılalmaz başarısızlığım. İlköğretimimin dördüncü senesinden beri matematik dersinde çok zorlanıyorum ve matematiğin de şu an farklı dallara ayrılmış olması beni sayısal alandan oldukça uzaklaştırıyor.

Blogum İçin Planlarım

Blogum için fikirlerimi sizinle zaman geçtikçe paylaşmak istiyorum ancak şu an söylemek istediğim şeye gelecek olursak sizlere paylaşım sıklığım konusunda bilgi vermek istiyorum. Paylaşım sıklığımı en az iki haftada bir gönderi olacak şekilde planlamış olsam da bazı durumlarda bunun ayda en az bir gönderiye kadar esneyebileceğini de sizlere söylemek istiyorum.

Son Söz

Buraya kadar okuyan herkese çok teşekkür ediyor ve sizleri bu gönderimin her gönderide bir çiçek bölümüyle baş başa bırakıyorum.

Her Gönderide Bir Çiçek

Aşağıda gördüğünüz çiçek Viburnum tinus çiçeğidir ve halk arasında defne yapraklı kartopu olarak bilinir. Detaylı bilgi için: Viburnum tinus